Küçük Bir Hayal

Çoğu insan ister kendi zevklerine ve yaşam biçimine ait bir şeye sahip olmayı.Mesela bir bar düşünün;


Tarihi bir binanın giriş katında tahtadan kapısı bulunan.Uzun ve sadece tahtadan oluşan bir bar.Önünde az sayıda yüksek taburesi bulunan.Barın arkasında tahtadan küçük raflar içki şişelerini yerleştirmek için.Duvarları sadece bulunduğu binanın taşlarından oluşan, sıvasız ve boyasız.Küçük bir müzik çalar, barın sağ köşesinde.Öyle büyük hoparlörler yok.İnsanların kafasının şişmesi istenmediği için küçük boyutta 4 köşeye yerleştirilmiş küçük hoparlörler.Çalan müzikler kafa patlatan cinsten değil.Ne fazla hızlı nede fazla yavaş.70 ler ve 80 lerin soft müzikleri hakim olan.Her insanın zevkine
göre dizayn edilmiş bir bar değil.Sadece belirli insanların zevklerini de içinde barındıran bir bar.Kahverengi,bordo ve siyah renklerinin hakim olduğu.Tavanı tahtadan yapılmış ve üzerinde belirli belirsiz şekiller bulunan.Pencerelerinden bakıldığında görünen güzel bir manzara yok.Dışarısı da pek görünmeyen.İnsanların dışarıda ki kalabalıktan,karmaşadan kaçıp kendini dinlendirdiği,dışarıdaki yorgunluklardan korunan bir bar.Bazen insanların gelip rahatça bir sorununu anlatabildiği,bazen de mutluluklarını orada paylaşabildiği.Deniz kenarında veya yeşil bir alanda olduğunda ki gibi kendini rahat hissedebildiğin,kafandaki binlerce düşüncenin hepsini olmasa da birazını orada atabildiğin.Çalan müziklerle eski bir evi,soğuk bir günde ısınmak için bir sığınağı,dağ başında tek başına bulunan görkemli bir yapıyı,bir nehrin kenarında bulunan yıkık dökük bir kulübeyi andıran.Ama her zaman soğuk dış görünüşünü,bir o kadar da samimi havasını koruyan,belki bütünüyle hepinizin hayallerini oluşturan değil ama sizden de bir parça bulunduran bir bar.

Hayallerin sınırı olmaz.Sizin hayaliniz belki bir restaurant,bir cafe veya başka bir şey olabilir.Ama,hayal kurmak için size engel olan veya sizi zor duruma düşürecek bir şey yok.Gerçekleşir veya gerçekleşmez önemli değil.Siz hayal kurun,bir saniyeliğine bile olsa bir hayalinizi gerçekmiş gibi düşünmek veya yazmaktan eminim ki bir zarar gelmez.

Leave a Reply